Ekip Pastacılık olunca; birinin doğum gününü beklemeye gerek yok dedik, düştük Pastannecim yollarına!
Kapıdan girdiğimiz anda, Ankara’nın soğuğuna henüz alışamamışların da, bu konuda yeterince tecrübe edinmiş arkadaşların da içini bir sıcaklık kapladı. Pastannecim’in o rengarenk vitrininin önünden geçtik ve o gün için bize ayırdıkları, üst katta bulunan parti odalarında yerimizi aldık. Özel günleri kutlamak için ayrılmış bu alanın da gastronotlar olarak tadını çıkarmayı bildik elbette – oyun parkı kısmına giriş yapanlarımız olduğunu gizleyecek değiliz! Tadacak dört çeşit pastamız ve uzun bir içecek menümüz olunca, gider gitmez siparişlerimizi verdik. Pastadan önce sıcak çikolatayla başlangıç yapmak isteyenler mi olmadı desek, dört dilimi hatırlayınca yeşil çayla başlayayım ben diyen mi… Bütün isteklerimize cevap vermeyi deniyordu Pastannecim.
Ve ilk seçimimizi yaptık, karşımızda karamel bademli…
Ne kadar haklı bir seçim yapmışız dedirten ilk dilimimiz! Ballı karamel kreması ve içine serpiştirilmiş badem taneleri. Mekanı daha önce ziyaret etme şansım olduğu için, benim asıl büyülü yolculuğum bu pastanın tadını aldığımda başladı diyebilirim.Birinci dilimin sonlarına doğru gelirken, “Sırada neyle devam etmek istersiniz?” sorusu… Bizim gibi pastacı gastronotların kalbini nasıl fethedeceklerini biliyordu Pastannecim ailesi. Biz de bu kadar yoğun bir pastanın üzerine mayhoş bir şeyler denemek istedik ve geçtik limonlu pastamıza…
Bu sırada masadaki içecekler de sık sık değişiyordu, çünkü Pastannecim sadece pastalarıyla değil, pastalara eşlik edecek tatlarla da bizi mutlu etmeye devam ediyordu. Limonlu pastanın tadımı sırasında daha sakindik elbet. Bir önceki pastaya kıyasla daha az tercih edilesi bulsak da, farklı bir şeyler denemek isteyenler için güzel bir alternatifti limonlu pasta. Ve malum soru tekrar geldiğinde içimizdeki çikolata seslerini bastıramadık! Çikolata parçalı pastamızı istedik, kimimizde hafif tıkanmalar başlamıştı, kimimiz ise gözlerini dört açmış servisin devam etmesini bekliyordu.
Pastamızın yaklaştığını anlamak için merdivenden gelen ayak seslerini dinlemek de epey keyifliydi açıkçası. Ve biz bir kez daha geçtik kendimizden, kreması içinde iri çikolata parçalarına sahip enfes bir pasta yedik! Sona yaklaştığımızın farkındaydık, bunun mutlu bir son olacağının da, çünkü vişneli moist pastayı en sona bırakmıştık! Ve o an geldi… Fotoğraf çekmek için pastanın tadına bakmayı birkaç dakika ertelerken acı çekmeye başlayanlar da oldu, beklemeye dayanamayıp brownie yoğunluğundaki keki ve üzerindeki vişne parçalarının arasında kaybolanlar da… 12 kişi gittiğimiz tadımda her türden insana büründük bu pasta sayesinde!
Biz tadımımızı bu şekilde, hayran hayran etrafa bakarak noktaladık, ama Pastannecim sadece bundan ibaret değildi. Kurabiyeleri, tartoletleri, muffinleri, panburgerleri oradan ayrılırken bize göz kırpmaya başlamıştı bile! Kapısından çıkarken, sonraki geliş planlarımızla veda ettik Pastannecim’in Ümitköy şubesine. Bize bir kere daha bu işin bir sanat olduğunu hatırlatan Pastannecim ailesine; “Hikayenizi anlatın” dedikten sonra, karşınıza birbirinden farklı tasarım pastaları ile çıkma ihtimallerini ve hayallerinizi bir pastanın üstünde görme şansınız olduğunu size hatırlatarak teşekkür ediyoruz. Ve Ankara sokaklarında yürürken dikkat edin, karşınıza dokuz şubesinden biri çıkarsa vitrinine baktığınız anda kendinizi içeride bulabilirsiniz diyoruz!Minik bir not olarak şunu da ekleyelim, Pastannecim her bütçeye uygun ve aşık olacağınız kampanyalarla karşılaşma ihtimaliniz de oldukça yüksek!
Nigar Mine Perşembeoğlu
Comments
Tebrik ediyorum Mine Hanım gayet detaycı ve anlaşılır bir tanıtım olmuş. Gastronomi topluluğunun sizin gibi insanlara ihtiyacı var , ilk fırsatta tavsiyenize uyup vişneli moist pastayı denemeye gideceğim. Teşekkürler.