ODTÜ Gastronomi topluluğu olarak kış-soğuk-ayaz dinlemeden Ankara’daki gizli lezzetleri sizlerle buluşturmayı görev edindik. Amacımıza ulaşmak için yine nefis bir atölye düzenledik. Bu seferki adresimiz Hüsnü Et & Balık oldu. Şefimizle birlikte yaptığımız enfes deniz ürünleri, mekânın sıcaklığı ve güzel müzikler eşliğinde yaptığımız sohbetler Ankara’nın soğuğunu bizlere unutturdu.
Birbirinden güzel ve iştah kabartan lezzetler yapmakla kalmadık aynı zamanda birçok deniz ürününün nasıl pişmeye hazır hale geldiğini de öğrendik. Aslında çipura atölyesi olarak başlayan etkinliğimiz bir anda deniz mahsulleri ziyafetine dönüştü. Peki, bu eşsiz lezzetleri nasıl hazırladık? Püf noktalar neler?
İlk olarak güveçte karidesten bahsedelim. “En lezzetli karidesleri ben yapayım!” diyorsanız en iri karidesleri bol bol tereyağı ve sarımsakla güzelce kızartmanız şefimizin sizlere önerisidir. Çıtır çıtır kalamar ve dil balığı içinse olmazsa olmazımız mısır unu. Yapımı keyifli yemesi ondan da keyifli bu nar gibi kızarmış çıtırların yanına buz gibi soğuk bir bira açmanız ve kendinizi şımartmanızsa benim tavsiyemdir. 😉
Gelelim evinizin gastronotunun favorisine: Izgara çipura! Çipura ve levrek ızgarada pişirmek için mükemmel balıklar. Tabi bu hale gelmeleri için ufak dokunuşlar şart. Bu yavrucakları ızgaraya atmadan önce onları defne yaprağı ve karabiberle zenginleştirilmiş zeytinyağıyla bir güzel tatlandırmamız gerekiyor. Izgarada pişen balıklardaki genel sorun balığın ızgaraya yapışması veya yapışmaması için pişmeden ızgaranın üstünden alınmasıdır. Bunu önlemek için de balıklarımızı yağlamadan önce onları beyaz una batırmak. Balıkların üzerinde ince bir un tabakası olması yeterli.
Izgarada cızırdayan levrek ve çipuralar, taptaze tereyağı ve sarımsakla birlikte güzelce kızaran karidesler, kalamar, ev yapımı mısır ekmekleri ve enfes mezeler her türlü lezzeti denemek için hazır ve nazır bulunan gastronotlarımızın kalplerini çok geçmeden fethetmeyi başardı.
Bütün bu sanat eseri değerindeki lezzetleri tatma aşaması ise tahmin edersiniz ki etkinliğimizin en heyecan verici kısmıydı. Balığın ve mezelerin, karides, kalamar ve tarator sosunun inanılmaz uyumu damaklarımızda ve gönüllerimizde taht kurdu.
Topluluk olarak etkinliğimizin güzelliğini tanımlayabilecek kelimeler bulmakta ne kadar zorlandığımızı tahmin bile edemezsiniz. O yüzden siz iyisi mi tüm bu anlattıklarımızı gidip kendiniz görün ve tadın. Sohbetinizin, mezenizin, balığınızın ve tabi ki rakınızın hiç eksik olmadığı günler dilerim.
Hazal Ertuğruloğlu